28 Mart 2012 Çarşamba

YASTIK ÖNEMİ ve SEVGİSİ 




  Başın altına  koymak veya sırtı dayamak için  kullanılan , içi yün, pamuk, kuş tüyü, ot vb.yle doldurulmuş küçük minder diye tanımlanır yastık sözlüklerde.


 Yastık başlangıçta zenginler tarafından kullanılmış ve Antik Mısır mezarlarında çoğunlukla rastlanmıştır. Mısırlılar kafalarını koymak için taştan yastıklar yapmışlardır. İlerleyen zamanlarda Boyalar ve dikiş teknikleri, yastıkların gelişimi için bir sanat formu oluşturmuş ve yüksek dekore yastıklar yapılmaya başlanmıştır. ilk olarak Çin'de daha sonra Ortaçağ Avrupa' da ödül alma yolunda ilerlemiştir. Sanayi Devrimi ile beraber dekore yastık, dekore tekstil ve seri üretim görülmüştür.
Çin'de yastıklar genellikle taş, ahşap, metal veya doldurulmuş kumaş yerine porselenden yapılmıştır.






  


  Evlerde yer almaya başladığı zamanlarda ise hatırlayacağınız gibi çeyiz sandıklarından çıkıp sadece misafirler için açılan salonlarımızda yer alan özenle işlenmiş ve her daim kabartılmış duran yastıklar vardı. Her ne kadar görevi sırtımıza koyup rahat etmek olsa da o güzel yastıkların üzerine yaslanmak olmazdı..


 Yastık ve minderler şimdilerde daha kolay elde edilebilir hale gelmişlerdir. Yine özenli belki ama eskisi gibi el işçiliği içermemektedir. Fakat kazandığı bu çeşitlilik ve kolay ulaşılabilirlik ile bulunduğu ortama renk, tarz, canlılık katan ögeler haline gelmişlerdir. Kumaşı, rengi, formu, rahatlığı , işlevselliği her bir özelliği karakterini belirler bir bakıma.



  






 Yastık evlerimizin iç ve dış dekorasyonu dışında farklı tasarımlara da ilham kaynağı olmaya başlamıştır. Evini sırtında taşıyan canlı ; kaplumbağa diye düşünürken insanların da sırtında yataklarını taşımaya başladıklarını gördük :)








 Okulda, işte, masa başında minik kestirmelere imkan tanıyan minik yastıklara da rastladık :)







 Yastık uyurken veya dekoratif amaçla kullanılabilen bir araç olmasına rağmen çok sevilen "yastık savaşının" da kuvvetli silahıdır. :)









 Gördüğünüz gibi yastıklar artık tam anlamıyla etrafımızı sarmış durumda.İlk zamanlarda sadece zenginlerin kullandığı zamanla formunu ve malzemesini değiştirerek hayatımızın her anına taşıdığımız yastık her nerede kullanılırsa kullanılsın hayatımıza renk, neşe, tarz katmaktadır. 




O zaman bol neşeli , yani bol yastıklı günler demekte mümkündür :)













26 Mart 2012 Pazartesi